2010/09/22

balkon!

en mahrem anılarımı paylaştım
duymak istediklerimi
seninse duymak istemediklerini
saatlerce haykırdım..
denizin aksine ormana bakıyordu evim
yemyeşil bir gökyüzüne bakar gibi
nefesimi tutup izledim...
seni görmeye çalıştım
belki bir dal kenarından yüzünü görürdüm...
akşamüstleri güneş sırtı dönük batar evime
ama kuşlar yuvasına döner ya
ordan anlamaya başlarım...
çıplak ayaklarımla gezinirim...
güzel bir sese uyanıp koşarım bazen
an olur sepetin içinde hayallerimi yollarım...
ne yıldızlar kaydırdık gökyüzünden
ne dilekler tuttuk seninle birlikte...
bir kuşun kanadında birleştik bazen
yaz olduğunda sere serpe uzandım kollarına
tüm yakıcılığı gideren sığınak gibi
soğuk bi o kadar da içten
ne yaşlar eskittik...
ne insanlar bıraktık ardımızda...
bir kış gününde kar taneleri biriktirdin koynunda
ben severim ya..
duymuş gibi sakladın onları.
annemin çiçekleri bile sana emanetti...
neler biriktirdin kesende...
bazen bir çocuğun anne diye haykırışı,
bazen bir annenin özlemi...
bizden ne çok şey taşırsın sen...
hani taş diyip geçerler ya
bilirler mi acaba taşın hasretini...
duymaya çalışırlar mı seninde kalbini
ben duyarım seni her nefesinde.
başımı yaslar dinlerim yavaştan
ilk başta soğuğun yanağımı ürpertir ya
sonra ılıklaşır kanın kaynar
işte o zaman duyarım ben seni..
evet bir balkondu en yakın arkadaşım...
nefessizliğimi gideren,
mavi brandalı bir balkondu o.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder