2011/09/30

pıt...!

nefes almaya çabaladıkça
gökkuşağı üstüne düşmüş baloncuklar
su yüzüne hızla çıkıp
minik bir ses bırakıyor ardında
pıtt..
parmakların buruşmuş
yinede suya doymamış ruh
ayakların ağırlaşıyor
daha derine iniyor beden
gözlerini kapama
görmelisin...
sıcacık hala
bir nefes uzaklıkta
sonsuzluk
teninde süzülüyor yosunlar
deniz ormanının sahipleri.
selam veriyorlar
birşey söylemek için ağzını açıyor
birkaç baloncuk daha
içine hapsetmiş sözleri
duymak çok zor
pıtt..
son sözlerini bir balığa söylerken
tek bir baloncuk çıkmış
zor dolmuş içi
inerken göz kapakları
ayaklarındaki ağırlık gitmiş
hızla yukarıya doğru
bir yarış başlamış
balonla bedenin arasında,
balon cılız bir sesle
pıt
gökkuşağı rengini sakladı..
mor,buruşmuş bedeninde
tüm sır balonlardaydı
pıt...

2011/09/25

tilkileri kovun biraz

öyle çok koşullarınız var ki hem kendinize hem çevrenize hayatı boktan bir yere çevirmek için çabalayıp duruyorsunuz. bi rahat bırakın bi nefes alın aldırın.sevmeyen sevmesin,seven kaldığı yerden devam zaten.
bunca koşul ...
oturmuş sevilmek için kendinizi taktik yaparken buluyorsanız yanlış yoldasınız demektir.sevmek için kriter koşuyorsanız hayat sizi akışıyla adama çevirecektir.
okumuş,zengin,fakir vs.. bırakın bunları zihninize yerleştiği an hiçbiri işe yaramayacak nasılsa.birini güzel diye,birini zeki diye sevebilir hatta aynı çikolatayı,filmi sevdiği tipsiz birinide sevebilir insan.doğru zamanda bunu engelleyemiyecek zaten hiçbir koşul.
o nedenle bırakın insanı koşulsuz kabul edin biraz
hayatınızda deliler,güzeller yakışıklılar hepsinden olsun.
rengi atmış tshirtler,yırtık kazakların yanında duruyor yenileri
ütopyalarınızı atın kenara,boşverin zihninizdeki binlerce tilkiyi
hayat güzel yinede bazen tüm olumsuzluklar bizi bulup nefrette edebiliriz
düşünmeyin biraz yada yeni maddeler eklemeyin tabularınıza
ben bunları yazdım diye de iyi ya da kötü değilim
sevmek zorunda da değilsiniz zaten pek umrumda değil
sen bunları okudun diye özel değilsin
sadece biraz durun 
çünkü çok fazla şey istiyor,konuşuyor ve yoruyorsunuz.
insan canlısı bir vatandaş değilim
sinirleniyorum

2011/09/24

dürtü

dalga sesleri yankılanıyor
boyumu geçen dev dalgalar
soğumuş buralar
ellerimi ovuşturuyorum
ısınacak gibiler.
karga sesinin çirkinliğine
bülbülün kibiri rahatsız ediyor
tam konuşacak gibi oluyorum
susasım tutuyor
hiç anılmayacak gibi
dilimden düşmeyen adın.
ayağımı sıkan ayakkabı misali
rahatsızım geçen zamandan.

2011/09/23

kartpostalmış meğersem

evime adım atınca pek mutlu oluyorum hüleyyn ben.. anneme düşkünlüğüm aşikar.. oturup soluklanmayalıda pek çok pek vakit oldu.bu dinlenme iyi geldi.eş dost,üç beş arkadaş gördüm.akşam oturup yarı kafa yarı arkadaş dinledim.güldüm geçtim bazen hiç dinlemediğimde oldu ne yala söyliyim.baktımki herkesin hayatına başkasının tasası düşmüş.tası tarağı toplamak lazım dedim.güldüm bırak tası tarağı başkasının tasası sana mı düştü dedim.
bu bizim dağlar başka yerde yok biliyor musun?
iyidir iyi bizim buralar kartpostal gibi.

2011/09/09

olmayınca olmuyor..evet binbir çeşit baykuşlardan biri olamadım.ölsem eşiğinde gözüm açık gitmeyecekti ya giremedim o eşikten içeri.bu sezonda erteledik hayalleri.bazılarını attık artık çöpe.bakalım neler bekleyecek beni.uykusuz gecelerin sabahlarında yine uykusuz günler geçirip hayatıma noktayı koydum.
sende beni sevseydin muhteşem bir ilişkimiz olabilirdi baykuş.
oysa sana tüm kara ellerimle gelmiştim,şişmiş gözlerim,dağılmış saçlarım,sadece senin güzelliğine ruhumu kaptırmıştım.ruhla bedeni ayırdığım zamandır.bedenim gezinecek öylesine ruhunu bıraktığı yere dönmesi imkansızdır artık...
ozaman arka fona alalım '' beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar ''...
hazırsak son cümlem geliyor...
beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar yıkasınlarr,toprağıma baileys döküp,mezar taşıma baykuş kazısınlarr kazısınlarrr.

2011/09/04

fareleri yemeyin hüüüleyyyn!

sabaha karşı zar zor uyudum ama uyanmak istemedim.kalktığımdada gerçekten savaşmış gibiydim.
ruyamda sarı saçlı ,soluk tenli,kötürüm bir kral vardı.yanındaydım.onun için savaşıp gökyüzünde falan uçuyordum.
denizin altından girip suyun altını bıçak gibi keserek geçiyordum.tüm düşmanları şatodan uzak tutuyordum.
böyle geçen günlerin ardından kral birgün özel bir konuşma yaptı bizimle.
artık fareleri yiyeceğiz diye.tipim insan olsada cinsim fareydi.benide yiyecekti.
beyaz et yemek istemiyordu artık soluk kral..
bize akşam yemeğinde bira ve kraker dağıtan kral tüm farelerin kafasını güzel yapıp onları yiyecekti.
birkaç arkadaşıma bundan söz ettim kimi inanmadı.inanan arkadaşımla birlikte plan yapmaya başladık.kraliyetin kaşifi yakın dostumdu gidip bize karşıdaki adanın kordinatlarını bulmasını istedim.bunu kimseye söylemeden yapması içinde uyardım.her fırsatta bu kaçışla ilgili planlar yapıyorduk.krala düzenlenen saldırılardada yine onu korumaya devam ediyorduk.oturup karşıdaki adaya yüzebileceğimiz günü düşünüyorduk çünkü oraya geçtiğimiz an kral üzerimizdeki tüm haklarını yitirecekti.
evet bu gece kesin kaçış gerçekleşecekti.sonkez planlar yapıldı.kral önce günlük işlerini halledip tüm adamlarına emirlerini verdi ve çok yorgun olduğu için odasına çekildi.bende sessizce odama gidip eşyalarımı toplamalıyım. kırmızı ve yeşil bez ayakkabılarımı sadece çantama alabilirim.birde pusulayı unutmamalıyım yön bulmamızda yardımcı olacak.
tam karşıya geçecekken uyandım.... resmen fantastic dünyalarda yaşıyorum aaa dostlarr.