2010/06/19

özlemek

renginle büyüledin içimi.
renk dedim ama
ne mavin mavi ne yeşilin yeşil...
gökyüzü kimsenin üzerinde durmadı böylesine.
bulutların arasından sızan ışık,
aydınlattı bilmediğim duygularımı...
en çok deniz feneri bilir bunu
bide karadenizin hoyrat dalgaları...
adını yazdığımda silen sulara
atılan taştır belki lanetlenme sebebim
yalnızlığı kabullenişimdi gidişin
sanki gelişin olmuştu ya.
kıyıya kendini atan dalga gibi
bıraktın kendini en ummadığım anda
acıtmıştı gelişin bile canımı...
içime çektim en derinime
ama anlıktı mutluluk.
o acıya rağmen kabulümdü her saniyesi...
usul usul kendini çekişin daha fazla yaralarken
tırnaklarının arasındaki et parçaları
sadece küçük bir hatıraydı bendenimden sana.

...kim unutmuş onun canı alan gidişini
kim özlememiş en zamansız anda
kimi yeni dalgalara teslim,
kimi sahile çakılmış kayalardan
üstü biraz yosun kaplı...
unutmak değilde
sadece alışmış artık ruhumuz yokluğa.

4 yorum: