dinleniyorum bir ağaç gölgesinde...
ağzımdaki küçük çalı parçası,
dilimin üzerinde dünya turuna çıkmış.
saçlarım herzamanki gibi dağılmış...
şapka olmasa gizlemek zor olabilirdi.
ayak uçlarım gölgeden nasibini alamazken
güneş onların içini ısıtmakta pek bi bonkör.
mızıka sesi yankılanıyor uzaktaki evden
annemin kurabiyelerinin kokusuyla
dans ediyor sanki...
dayanamayıp kalkıyorum yerimden
anlamsız hareketlerle mutluluk dansı yapıyorum.
...mutlu olmak için
sebep aramaya niyetsizken
huzura erişmek için
uzak durduğum huzursuzluklar var
bir çocuk düşünde büyüdüğüm
zamanların mutluluğa kurduğu
asma köprüleri var...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder