2010/12/18

kokuyu duymuştu çocuk

küçük bir oyunun içindeydik aslında
ters çevirdiğinde karların döküldüğü
müzik çalan minik bir küre aslında
içindeki küçük ahşap evde yaşıyordum...
bahçesindeki kuyudan çekiyordum suyumu
mutluydum dünyamda...
sessizliğimi bozmaya çalıştığınız an
değişti aslında tüm gerçekler...
çocuk cam küreyi düşürüp kırdığında
küçük kırık cam parçasının sapladınğı parmağından da
cam küredeki minik kırıktan da
aynı hızda boşalıyordu kan...
durdurmak imkansızdı artık
tüm kar taneleri kırmızıya boyanıyordu
evin bacası tütmüyordu...
parmağındaki kanı durdurmak için
kanını yalamasıyla başladı tüm oyun
büyüdüğünde ise oyun çoktan
sona yaklaşmıştı...
kan kokusunun güzelliğiyle büyülendim
yavaşca tüm bedenimi yedim
ilk önce beynimi yemeye çalıştım..
aynaya bakarak ufak parçalar koparıyordum
başta düşüncelerimide yediğimi
böylece herşeyi unutacağımı düşünmüştüm
öylede oldu aslında...
unuttum herşeyi
insan olduğumu
mutlu olduğumu
sonra bacağımı kesip yemeğe çalıştım
tadının iğrenç olduğunu düşünsenizde
değildi,lezzeti tarif edilemezdi..
vücudumdaki her noktadan bir ısırık alıp
açık yaraların yerlerini zımbaladım...
zor olsada yaralarım kapandı..
bazı uzuvlarım işlevini yitirsene buna razıydım
son ısırığımı kalbimden almak istiyorum
artık dünya zevklerinin anlamı kalmamıştı
son ısırığıydı kaaaaa....lll...b...iiii
kan kokusunun güzelliğine vardığında insan
geri dönüş imkansızdı artık
çocuk küreyi ters çevirdiğinde
kan damlaları sızıyordu ahşap zemine...
kokuyu duy..(ma) sakın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder