2010/11/28

bilyelerin bayramı bugün anne

bir derin çığlık atıyorum
bir an olsun kendime gelebilmek için.
o küçük erkek çocuğu geliyor gözümün önüne
tek derdi yalnızca bilyeleriydi.
günlerce durmadan oynayabilirdi
renkler izlerdi parlak daireyi
ışıldardı içinde bilinmedik hayatlar
durdu çocuk.. tek söz söylemeden
tüm bilyeleri dağıldı odaya
ahşapta tıkırtılara neden olmuştu
o an değişti herşey...
bir çöp poşetinde hayatlar
kanlı ellerinde artık bedenler
paramparça olmuş ruhların
cam kırıkları kesmiş ellerini çocuğun
bir neşteri saplayıp mutluluğu arıyor
hangi bedenin içine saklanmış
bir bir çabalıyor...
bedenine uygun kalbi bulmaya çalışırken
ardında bıraktıkları, savruluyor ahşap zemine
ayakları kayıyor her seferinde
bir parça neşter izi de kendi bedeninde
akan kanın kokusu sarıyor etrafı
sineklerin bayram günü bugün anne
yalnızlığın çanlarını duyuyor musun
dinle anne gülen akbabaları
bedenimden dışarı çıkan kurtları gördüğünde
korkma anne iyiyim ben
sevmeye çabalıyorum sadece
elimde kalmış sarı bir saç topağında
gördüğüm kırmızılıktan korkuyorum
birini arıyorum anne sana benzeyen
senin gibi tenime usul usul değen
benimle birlikte kolunu göğe kaldırmış
bilyelerimdeki hayatları görebilen biri
özür dilerim anne
çook beden parçaladım
ellerimde kan lekeleriyle büyüyorum
sevmeyi öğretmek isterken
nefretle dolduğumu hissediyorum
üzerinde kanı tutmayan bilyelerde
kırmızı lekeler var artık.
bulaştım bir kere zehire
ne ben sevebilirim,
ne de neşterimi sapladıklarım
yeni bir ben olmalıyım şimdi anne
mezarının içinde doğmalıyım
sarı saçlarına dokunamıyorum anne
ellerimdeki kanları toprakla yıkamalıyım..
biraz sonra geliyorum anne yanına
önce neşteri kalbimde saklamalıyım
kimse bulamasın bilyelerimi...

4 yorum:

  1. O küçük erkek çocuğu geliyor gözlerimin önüne
    Tek derdi yalnızca bilyeleriydi..:))

    YanıtlaSil
  2. evet o küçüktü ve masumdu büyümek değiştirdi herşeyi :)))

    YanıtlaSil
  3. Ben de kız olduğumu unuturdum o bilyenin güzel cam sesi ve renkleri beni büyülerdi adeta..:))

    YanıtlaSil