şimdi üç beş adam içiyoruz
zaman zaman dünyayı
sonra kendimizi kurtarıyoruz
osuruktan teyyare halleri...
bize biraz daha fazla alkol gerekiyor
para bittiyor
zengin olma hayalleri sarıyor masayı
bakıyorumda zengin olmak istemiyorum
herşeye hemen ulaşmak değilde
hayalini kurmak daha tatlı geliyor
halimdende memnunum...
3 yıl sonra olmayabililrimde.
tabi zamanlı zamansız şikayet ediyorum
ben bunu seviyorum herhalde...
gıcırdayan somya yatağımı
televizyonun altındaki meyve kasasını
paramın yetmeyişini...
tadı damağımda kalan herşeyi.
belki züğürt tesellisi adı.
otobüste,durağa kadar olan
yarım yamalak uyku seanslarıma aşığım...
aşksızlığımla dalga geçen herkese bayılıyorum
bana sevgili arayan arkadaşlarım
asabi diyen 4. sınıflar
yeşil bez ayakkabımı çamaşır suyuyla yıkayan annem
bu ay kotayı aştın diyen babam
sarhoş değilken kendini kasıyorsun,serbest bırak diyen arkadaşlarım
siz olmasanız çekilmezdi şu dünya
olabilirdim ama o çocuğa hiç aşık olmadım inanmasanızda.
platonik aşkım seni çoktan unuttum,
sadece yeniden aşık olamadım.
birkaç arkadaşım için iyi dileklerde bulunuyorum bu gece
bazıları için çok geç..
bir dilek tuttum kendime de.
neyse idare edin alkolle eğlendim bu gece
yinede biraz daha alkol gerekti bize
2012/05/04
2012/05/01
mukadderat
saçı başı dağınık
yararı da zararı da kendine bir insanım
neyin kaygısında olduğunuzu
hiç anlayamayacağım
zaten halim yok çabalayamayacağım.
kırılan tırnağın takıntısında
küsen kaşın hassaslığında
zamanı öldürüyorum
sırf tekrar dirilsin diye ölenler...
sanma şikayetçiyim her zerresinden.
oturmuş bir balkon köşesinde
hayat muhasebesi yapıyorum.
kapının önünden geçen arabaları sayarak
geleceği yorumluyorum.
çok sık içtiğimi söylüyor eş dost
sanma dertten içer insan
keyiften bizimkisi bir de yaşam belirtisi
kapıcıya hergün 2 yumurta kabuğu ile
3 boş bira şişesi bırakıyorum
ölmediğimi anlasın diye...
kendimle konuşup,gülüyormuşum
sessiz kalırsam kendimden giderim diye
ara ara yokluyorum
haberleri yok deliyim sanıyorlar.
yararı da zararı da kendine bir insanım
neyin kaygısında olduğunuzu
hiç anlayamayacağım
zaten halim yok çabalayamayacağım.
kırılan tırnağın takıntısında
küsen kaşın hassaslığında
zamanı öldürüyorum
sırf tekrar dirilsin diye ölenler...
sanma şikayetçiyim her zerresinden.
oturmuş bir balkon köşesinde
hayat muhasebesi yapıyorum.
kapının önünden geçen arabaları sayarak
geleceği yorumluyorum.
çok sık içtiğimi söylüyor eş dost
sanma dertten içer insan
keyiften bizimkisi bir de yaşam belirtisi
kapıcıya hergün 2 yumurta kabuğu ile
3 boş bira şişesi bırakıyorum
ölmediğimi anlasın diye...
kendimle konuşup,gülüyormuşum
sessiz kalırsam kendimden giderim diye
ara ara yokluyorum
haberleri yok deliyim sanıyorlar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)